23 Kasım 2025 Pazar

Eskişehir'den izler ve yansımalar / 3. Gün: Balmumu Heykel Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, OMM


BALMUMU HEYKEL MÜZESİ

Eskişehir gezimizin 3. gününde Odunpazarı'ndaki müzeleri geziyoruz. İlk önce Balmumu Heykel Müzesi'ni ziyaret edeceğiz. Biletlerimizi aldıktan sonra, müzenin önüne geldiğimizde upuzun bir kuyrukla karşılaşıyoruz. Halkın yoğun ilgisini görmek memnun ediyor bizi. Zira Prof Dr. Yılmaz Büyükerşen'in Eskişehir'e kazanımları ve dolayısıyla ülkemize kattığı değerler bu ilgiyi fazlasıyla hak ediyor. Yaklaşık yarım saat kadar bekledikten sonra sıra bize geliyor. 20 kişilik gruplar halinde içeriye girdiğimizde sayısız balmumu heykeli görünce, resmen dudağımız uçukluyor!. Müzede tarihi kişiler, tiyatrocular, müzisyenler, edebiyatçılar, gazeteci ve yazarlar, Türk sinemasından yıldızlar, sporcular, sanayiciler ile yerli yabancı toplam 229 kişinin heykeli* yer alıyor. (bu sayı: Eskişehir Bld. resmi sitesindendir.)  

19 Mayıs 2013 tarihinde ziyarete açılan 'Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi' Dünyanın pek çok ülkesinde bulunan 'Madame Tussauds' Müzesi'nin Türkiye'deki ilk örneği. Yılmaz Büyükerşen'in yıllarca yaptığı balmumu heykellerin hepsi bu müzede sergilenmiş.


Atatürk'ün çeşitli dönemlerini yansıtan heykelleri ve
Atatürk'ün ailesine ait heykeller grubu son derece gerçekçi. 


Osmanlı Padişahları - Sultanlar


Önde sanatçılarımız, arkada siyaset adamlarımızın heykelleri


Gazeteci Yazarlar - Bayan Milli Voleybol Takımımız

Sanatçılar

Sahne sanatımızın, tiyatromuzun, edebiyatımızın
seçkin yüzleri, efsane isimleri...


Müzedeki Balmumu Heykeller Büyükerşen'in muhteşem sanatını
gözler önüne seriyor. Her biri, büyük bir emeğin,
özenin ve titiz çalışmanın birer ürünü!.. 

*

Yılmaz Büyükerşen, bu müzede sergilenen balmumu heykellerden önce
Anıtkabir'de, Samsun'da, İnebolu'da, İzmir'de, Harp Akademilerinde
ve Deniz Harp Okulunda sergilenen balmumu Atatürk heykellerini de yapmış. 

Sanatçımız Yılmaz Büyükerşen'e emekleri için
sonsuz teşekkürler ve saygılarımızla...

*

Ve içinde bulunduğumuz tarih itibarıyla da günün anlam ve önemine
denk düşecek olan Cumhuriyet Tarihi Müzesi'ndeyiz. 

***

CUMHURİYET TARİHİ MÜZESİ

- Günümüzde ‘Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi’ olarak kullanılan bina  1916'da Turan Numune Mektebi olarak inşa edilmiş. 30 Aralık 1916'da eğitim ve öğretime başlamış. Yunan işgali sırasında ise hastane olarak kullanılmış. Eskişehir 2 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtarıldıktan sonra da, esir Yunan askerlerinin tutulduğu hapishaneye dönüştürülmüş. Daha sonra ise yine eğitim amacıyla (Eskişehir Lisesi, Defterdarlık ve Kız Ortaokulu, ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne devredilmiş ve 1977 yılına kadar da Askerlik Şubesi olarak…) kullanılmış. 1980’de eski eser olarak tescil edilen bina, daha sonra Anadolu Üniversitesine tahsis edilmiş ve 23 Nisan 1994 tarihinde “Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi” olarak faaliyete geçirilmiş. Müze, yaklaşık yirmi yıllık faaliyetten sonra, yeniden yapılandırılmak amacıyla 1 Haziran 2013 tarihinde ziyarete kapatılmış. 21 Mart 2019 tarihinde ise yeniden ziyarete açılmış. - 


Müzenin zemin katında Türk Milletinin Çanakkale Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıklar ve o dönemden kalma bazı eserlerle birlikte Çanakkale Savaşı’na ait bilgiler yer alıyor. Atatürk’ün liderliğinde verilen Milli Mücadele’nin çeşitli aşamaları panolarda sergilenmiş. Ayrıca “Aziz Şehitlerimize Saygı” video - enstalasyon odası da bulunuyor.


Etnografik eserlerin sergilendiği bölümde tarihe yolculuk yapıyoruz. 


**

Müzenin üst katında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ait özel eşyalar sergilenmiş. Cumhuriyet Dönemi’nde Atatürk’ün inkılaplarının anlatıldığı video gösterisi ile Atatürk’ün 10. Yıl Nutku eşliğinde çağdaş uygarlık yolunda atılan adımlar gösteriliyor. Bu katın bir odasında Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait ulusal gazetelerden, diğer odalarda ise yine aynı döneme ait Eskişehir’in yerel gazetelerinden örnekler sergilenmiş.


**


***

ODUNPAZARI MODERN MÜZE - OMM - 

Tarihi Odunpazarı evlerinin arasında; ilginç mimarisiyle dikkat çeken
Odunpazarı Modern Müzedeyiz.
 

2019 yılında kurulan OMM binası, dünyaca ünlü mimarlık ofisi
Kengo Kuma ve Ortakları -KKAA- tarafından tasarlanmış.
Kendisi de Eskişehir'li olan mimar ve koleksiyoner
Erol Tabanca tarafından da hayata geçirilmiş.

Toplumun sosyal, kültürel ve sanatsal hayatına destek amacıyla
kurulmuş olan OMM bir Vakıf Müzesi'dir. 


Müzenin ana salonunda Japon bambu sanatçısı Tanabe Chikuunsai IV’ün
 OMM’a özel olarak tasarladığı yerleştirme yer alıyor. 

Chikuunsai IV, OMM için Japonya’nın yalnızca Kochi bölgesindeki bir dağda yetişen 'kaplan bambu' türünü kullandığı yerleştirmesini anlatırken, “Doğadaki dört elementi tema olarak aldım. Su, ateş, hava ve toprak. Beşinci element ise boşluk, ona kimimiz evren, kimimiz uzay diyoruz. Eskişehir’e seyahatlerimde ve burada geçirdiğimiz iki haftada karşılaştığım insanlar, onlarla etkileşimim, beşinci elementin bir parçası oldu.” diyor.

OMM'de Türkiye'den ve Dünyadan sanatçıların çağdaş eserlerini
evrensel bir bakışla sergilerken aynı zamanda kültürler arasında
bir kapı işlevini de görüyor.


**

Eskişehir Ulus Anıtı - 'Anne' Heykeli

Eskişehir gezimizin en önemli simgelerinden biri de,
şehrin meydanlarında, parklarında ve bulvarlarında yer alan heykeller oluyor.  
Bu heykeller içinde özellikle Ulus Anıtı oldukça görkemli.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Ulus Anıtı
 9 Mart 2019 tarihinde Yılmaz Büyükerşen tarafından açılışı gerçekleşir.

En üstte Atatürk heykeli bulunan Ulus Anıtı'nın bir alt kademesi;
Cumhuriyet sonrası modern Türkiye'yi temsil ederken,
ilk kademede Türk Kurtuluş Savaşı'nı,
Zeminde ise Cumhuriyet öncesi dönemini temsilen, dört tarafa bakan,
at üstünde Türk büyüklerinin yer aldığı heykeller bulunuyor. 

Ulus Anıtı'nın Mimarı: 
İran'lı heykeltıraş Afshin Esfandyari'dir

**

Sağdaki 'Anne Heykeli ise Eskişehir Ulus Meydanı'nda
(Ulus Anıtı'nın yakınında)
8 Mart 2024 tarihinde açılışı yapılır.
Annelerimize ve Kadınlarımıza Saygı ve Şükran olarak yapılan
'Anne' heykelinin mimarı da yine Afshin Esfandyari'dir.


Ve...bir gezinin daha sonuna geliyoruz. Biz 3 günlük zamanda Eskişehir'de belli başlı destinasyonları gezdik. Elbet Eskişehir'de daha gezilecek pek çok tarihi yer, müze, galeri ve harika parklar var. Belli mi olur, belki bir gün, yine geliriz Eskişehir'e!

Ama şimdi sıra sizde!...



14 Kasım 2025 Cuma

Eskişehir'den izler ve yansımalar / 2. Gün: Sazova Parkı ve Porsuk Çayı

 
Eskişehir Gezimizin 2. gününde, Türkiye'nin en büyük ve en güzel parkları arasında yer alan ve Eskişehir'in simgelerinden biri olan; Sazova Bilim, Kültür ve Sanat Parkı'ndayız. 

Bugün hava mis gibi. Harika bir doğanın içinde hem yürüyüş yapacak, hem de masal diyarının bize sunacağı duraklarda keyifli vakitler geçireceğiz. Pırıl pırıl bir güneş, masmavi bir gökyüzü ve göz kırparcasına bir açılıp bir kaybolan beyaz bulutlar belli ki, en güzel pozu vermek için birbirleriyle yarışacaklar! 

Ağaçların yaprakları, turunculara, kırmızılara, sarılara bürünmüş öylesine etkileyici bir manzara ile karşılaşınca... Sonbaharın en güzel döneminde buraya gelmiş olmakla ne kadar isabetli bir karar almış olduğumuzu düşünüyor ve tebessümle adım atıyoruz Sazova Parkına. ( Parka girerken bir ücret ödemiyoruz. Ancak girişteki görevli diğer etkinlik alanlarından cüz-i bir ücret alındığını belirtiyor.)

İçinde açık hava konser salonu, yapay gölet, su sporları, Japon bahçesi, bilim merkezleri, müzeler, yürüyüş yolları, restoranlar ve kafeler gibi pek çok farklı bölümün yer aldığı Sazova -Bilim, Kültür ve Sanat- Parkı (400 metre karelik) oldukça geniş bir alana yayılmış. 

Masal Şatosu, Kalyon Gemisi, Bilim Deney Merkezi, Uzay Evi, Hayvanat Bahçesi ve Eti Sualtı Dünyası, Esminyatürk görmek istediğimiz yerler arasında.  

9 Kasım 2025 Pazar

Eskişehir'den izler ve yansımalar / 1. Gün: Odunpazarı

Uzun zamandır aklımızdaydı Eskişehir'e gitmek, nihayet 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatili vesilesi ile bir isteğimizi daha hayata geçirmiş olduk. Önce küçük bir araştırma yapıp, gezeceğimiz yerleri planladık. Ardından konaklayacağımız tesisi de belirledikten sonra, Eskişehir gezisine 3 günlük bir zaman ayırmaya karar verdik. 

Ve pazar sabahı yola çıkmak üzere hazırlıklarımızı tamamladık. Biz kendi aracımızla gideceğimiz için konaklayacağımız tesisin de ne çok fazla şehir merkezinde, ne de çok uzağında olmasını istemedik. İyi ki de öyle yapmışız. Ancak özel araç yerine alternatif olarak, hangi ulaşımla gitmeli? diye soracak olursanız eğer,  hızlı treni tavsiye edebilirim. İstanbul'dan hareketle 3 saatte ulaşabiliyorsunuz. Bu durumda şehir merkezindeki otellerde konaklamak çok daha isabetli olacaktır. Her yere yürüyerek gidebilir veya şehir içi tramvayı kullanabilirsiniz. Porsuk Çayı kenarında harika tesisler var. Belediyeye ait Konut Evi de yine Porsuk Çayı'na bakıyor. 

Tekrar dönecek olursam kendi seyahatnamemize... Yola çıkmaya hazırız artık!.

Günlerden Pazar. İstanbul'dan hareketle istikamet Eskişehir'e. Sonbahar renkleri içinde ve pastoral görüntüler eşliğinde yolculuk keyifli geçiyor. Ve ortalama 4 saatlik yolculuğumuzun ardından Eskişehir'de konaklayacağımız otele varıyoruz. 

15 Ekim 2025 Çarşamba

İğne deliğinden sızan ışığın hikâyesi


Camera Obscura ve İğne Deliği (Pinhole)

İğne deliğinden sızan ışığın peşine düşen akıl, bugün elimize aldığımız fotoğraf makinesinin oluşumunun temelini oluşturmuştur.  
Fotoğrafa başlamanın da başlamamanın da önemli gerekçesinin hep ‘fotoğraf makinesi’ olduğu söylenir. Ulaşılması güç, pahalı bir araç olarak düşünülse de artık mobil tf.larımızda dahi kameralarımız var. Fotografik görüntünün elde edildiği ilk günden bu güne, fotoğraf teknolojisinde sayısız yenilik ve gelişme kaydedildi. Dijital kameralar çığır açtı..ve nereden nerelere gelindi!.. Amaç ile aracın birbirine karıştırıldığı ve hatta ortaya çıkan sunumların çoğunda da, aracı olan makinenin markalarının konuşulduğu bir alan oldu artık fotoğrafçılık da...
Küçüklüğümde, 70’li yıllarda sanırım; beş altı yaşlarındaydım ne olduğunu tam anlayamadığım çok ilginç bir görüntüyle karşılaşmıştım.. Açıkhavada, ayaklı bir aracın arkasında duran yaşlıca bir adamın, karşısında oturan bir kadına poz verdirmeye çalışırken.. sessizlik içinde kara kutuya doğru bakmasını işaret edip, ardından kafasını siyah bir örtünün içine alıp ‘pohhhh’  görüntü aldığını hayal meyal anımsıyorum. Sonra 5/10/20 yıl içinde hızla değişti her şey!. Şimdi  çeşitli kameralar, fotoğraf makineleri ve dijital ortamlarda sınırsızca gösteri/m ile renkler dile gelip konuşuyor adeta!.  

26 Eylül 2025 Cuma

Selimiye Kışlası ve 'Lambalı Kadın'


Bu küçük salkımsöğüt / Harem kapısında limanın
Yukarıda Selimiye Kışlası /İkide bir gözüme ilişiyor
Selimiye Kışlası / Sana sesleniyorum Selimiye Kışlası
(*)
Günümüz modern binaların ve aynı zamanda kültürel deformasyona uğrayarak neredeyse küresel algının bir timsali olarak inşa edilen ve dünyanın hemen her yerinde görmeye alışık olduğumuz türden yapıların, alışveriş merkezlerinin, plazaların, otellerin... ve yeni / eski konutların içiçe girmiş olduğu şehirlerimizde düşündüren imarlaşmaya karşın özellikle bazı yapılar vardır ki onların mevcudiyeti bizim için çok başkadır. Onlar yüzlerce yıllık tarihi geçmişi olan ve nice olaylara tanıklık eden belli başlı yapılardır.  Tarihi belleğimizi canlı tutan ve bir döneme damgasını vuran, pek çok değişik türden acı-tatlı  duyguyu, düşünceyi hafızalarımızda bizlere yeniden yaşatan bu mekanların varlığı bizler için ne kadar önemli ise yakıp-yıkılarak, tahrip edilerek yok edildiğini görmek de o denli üzücüdür.

22 Eylül 2025 Pazartesi

Akdeniz'in incisi Kekova ve Simena Antik Kenti

Işık ülkesi Lykia’nın zengin mirasını, yörük geleneğinin ilginç yaşamıyla harmanlayan; sırları halen daha çözülememiş batık bir kent, insansız bir ada; antik kentler ve şirin köyleriyle dünyanın en güzel mavisiyle dalgalanan koyları arasında Akdeniz'in incisi Kekova.

Antalya'nın Demre (Eski adı ile Kale) ilçesine bağlı Üçağız'ın merkezinde yer alan bu bölge adını kıyıya paralel uzanan Kekova Adası’ndan alıyor. Theimussa Antik Kenti ile iç içe olan Üçağız, Kekova bölgesinde karayoluyla ulaşılan tek yer. Doğal bir liman görünümünde olan bu koyda her yer antik kalıntılarla dolu. 1. Derece doğal ve tarihi sit alanı olan Üçağız’da yapılaşmaya izin verilmiyor.

Dantel gibi koyların, turkuaz mavisiyle bütünleşmiş yemyeşil ormanların arasından geçerek, harika bir yol seyrinin ardından Üçağız’a ulaşıyoruz.  Üçağız’da gözümüze çarpan ve yamaçları boydan boya kaplayan katırtırnakları, burcu burcu kokan kekik ve adaçaylarının dört bir yanımızı saran doğal esansı içinde gönlümüzü çelen Kılınçlı Köyü'nde küçük bir mola veriyoruz.

12 Eylül 2025 Cuma

Antik çağın bilgesi Priene'li Bias'ın adalet çağrısı!.

Yaşadığı çağa damgasını vuran ve uygarlık tarihinin ilk müzakerecisi ve adaletin temsilcisi olan Priene'li Bias'ın adalete olan inancı, erdem sahibi eğitmenlerin yönlendirmesiyle Priene meclisindeki ticaret davalarında savunma hakkını kullanmak isteyenlerin yanında duruşu ve güçlü hitabet özellikleriyle de yıllar içerisinde, yaşadığı zamanın ruhuna uygun bir sembol isim haline gelmiş...Ve antik çağın yedi bilgesi arasında adından çok söz ettiren bir insan olmuştu. Öyle iken, antik çağda bilgeliğin ödülü olarak kabul edilen üç ayaklı bronz sehpayı dahi;  
Bilgelik tanrılara yakışan bir ünvandır ve onu en çok hak eden Apollon’dur. Ben ise, bir ölümlü için en yüce olanı, adil bir adam olarak anılmayı isterim sözleriyle geri çevirmiş, böyle de mütevazi bir insan olarak antik çağın iz bırakan isimleri arasında yerini almıştır.

6 Eylül 2025 Cumartesi

Balıkesir'in Kurtuluşu Ve Çocukluğumun Korkulu Rüyası TÜLÜTABAKLAR :)

Dünyada ve ülkemizde başka bir benzeri bulunmayan ve bir tek Balıkesir’e özgü bir kahramanlık hareketi olan Tülütabaklar’ı Balıkesir’in her Kurtuluş günü geldiğinde anımsar, çocukluğuma döner ve o günleri yaşarım yeniden.
Balıkesir’in Kurtuluş gününde bugün, Kahraman Tülütabaklarımızı rahmetle anarken, bu geleneği halen yaşatmakta olan Tülütabak gönüllülerine şükranlarımı sunarım. 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yakın silah arkadaşları olmak üzere, vatan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması yolunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor… Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde yazılan kahramanlık destanının Yıldönümünde Balıkesir halkının bayramını yürekten kutlarım. 
Balıkesir'in Kurtuluşu Ve Çocukluğumun Korkulu Rüyası TÜLÜTABAKLAR' ın ilginç hikayesi burada
Esin Bozdemir